Reverse osmosis (Ters osmoz) Nedir ?

Aksan Kimya Su Arıtma cihazlarında, su arıtma işlemi Ters Ozmoz teknolojisi ile gerçekleştirilir. Temiz suyu elde etmek için en güvenilir yöntem olan Ters Ozmoz, şebeke suyunda bulunması muhtemel kimyasal, fiziksel ve mikrobiyolojik kirlilik unsurlarını uzaklaştırabilen bir filtrasyon sistemidir.

Ters Ozmoz, ağır metalleri içme suyu elde etmek için arıtabilen tek teknoloji olup,  dışarıdan suyun içerisine kesinlikle kimyasal bir dokunuş yapılmadan, fiziksel bir işlemle yapılan su arıtma yöntemidir. Ters Ozmoz (Reverse Osmosis) sistemlerde arıtılmamış bir su çıkmamaktadır. Günümüzde ilaç ve gıda sektöründe en yaygın kullanılan teknolojidir.

Ters Ozmoz sistemleri ilk olarak ABD’de sağlıklı ve temiz su üretmek için ortaya çıkmış devrim niteliğinde bir teknolojidir. Bu teknoloji önceleri, gemilerde deniz suyundan içme suyu elde etmek için kullanılırken, günümüzde artık teknolojinin ilerlemesiyle evlerde de rahatlıkla kullanılır bir hale gelmiştir. İleri bir filtreleme teknolojisi olan Ters Ozmoz sistemlerinin temelini binlerce yıldır bilinen doğal bir süreç olan Ozmoz oluşturur. Ozmoz suyun az yoğun ortamdan çok yoğun ortama emilme sürecidir. Ters Ozmoz ise bu sürecin basınçla tersine döndürülerek çok yoğun ortamdan temiz su ayrıştırmak için kullanılmasıdır.

Ters Ozmoz süreci, filtre edilmemiş suyun basınç uygulanarak yarı geçirgen zardan geçirilerek filtrelenmesi işlemi olarak da tanımlanabilir. Tamamen doğal bir yöntemdir. Ters Ozmoz teknolojisinde membran filtre kullanılır. Membran, bilim dünyasında hücre zarı, su arıtma teknolojisinde ise seçici geçirgen ya da ayırıcı madde anlamına gelir. Yapılan bu işlem sırasında su molekülleri ve bazı inorganik moleküller membran filtre üzerinde bulunan gözeneklerden geçebilirken, suyun içindeki zararlı ve kirletici maddelerin çoğu bu gözeneklerden geçemez ve su konsantre su olarak dışarı atılır. Yapılan bu işlem diğer filtreleme yöntemlerine göre istenen kapasitede çok daha iyi su kalitesi elde etmeye olanak sağlar.

Kısacası Ters Ozmoz, şebeke suyunda kirlilik yaratabilecek maddeleri arındıran, her biri farklı gözenek çaplarına sahip filtreler kullanılan bir yöntemdir. Ters Ozmoz teknolojisinde su arıtma işlemi filtreler tarafından gerçekleştirilir.

TDS Nedir ?

Toplam çözünmüş katı maddeler (ingilizce: total dissolved solids veya TDS), bir sıvıda bulunan moleküler, iyonize edilmiş veya mikro-granüler (kolloidal sol) süspansiyon halinde bulunan inorganik ve organik bileşiklerin kombine içeriğinin bir ölçüsüdür. Bunu TDS metre adında bir cihaz gösterir. Genellikle, operasyonel tanımda, maddelerin iki mikrometre (nominal boyutta veya daha küçük) gözenekli bir filtreden süzülüp atılmaya yetecek kadar küçük olması gerekir. Tuzluluk, TDS tanımını oluşturan bazı iyonları içerdiğinden, toplam çözünmüş katı maddelerin normalde tatlı su sistemleri için uygunluğu tartışılmaktadır. TDS’nin başlıca uygulaması, akarsular, nehirler ve göller için su kalitesinin incelenmesidir, ancak TDS genellikle birincil kirletici olarak düşünülmemektedir. Bu, içme suyunun estetik özelliklerinin bir göstergesi olarak ve geniş bir dizi kimyasal kirleticilerin varlığının bir toplam göstergesi olarak kullanılır. Alınan sularda TDS için birincil kaynaklar, tarımsal ve konut akışı, kil zengin dağ suları, toprak kirliliğinin süzdürülmesi, endüstriyel veya kanalizasyon atık su arıtımı tesislerinden kaynaklanan su kirliliği kaynaklı noktalardır. En yaygın kimyasal bileşenler, besin maddesi akışı, genel yağmursuyu akışı ve kalsiyum, fosfatlar, nitratlar, sodyum, potasyum ve klorürdür. Çözünür bir mikro granül oluştuğu sürece, kimyasallar katyonlarca, daha az moleküllü, katyonlar, anyonlar, moleküller ya da yığışmalar olabilir.

TDS’nin daha egzotik ve zararlı unsurları, yüzey akışından kaynaklanan pestisitlerdir. Doğal olarak oluşan bazı çözünmüş katılar, kayaların ve topraklarda görülen hava şartlarının ve çözünmesinin sonucu ortaya çıkar. Amerika Birleşik Devletleri, içme suyunun lezzetini sağlamak için 500 mg / l’lik bir ikinci kalite su kalitesi standardı oluşturmuştur.

Toplam çözünmüş katılar, toplam asılı katı maddelerden (TSS) farklıdır, çünkü bunlar iki mikronluk bir elekten geçemez ve yine de çözeltide süresiz olarak süspanse edilir. “Yerleşebilir katılar” terimi, hareket ettirilmemiş bir tutma tankında askıda kalmış veya çözülmemiş herhangi bir boyuttaki malzemeyi ifade eder, hem TDS hem de TSS’yi hariç tutar. Çözülebilir katılar, daha büyük partiküllü madde veya çözünmeyen moleküller içerebilir.

pH Nedir ?

pH bir çözeltinin asitlik veya bazlık derecesini tarif eden ölçü birimidir. Açılımı “Power of Hydrogen” (Hidrojenin Gücü)’dir. pH kavramı ilk kez Danimarkalı kimyager Søren Peder Lauritz Sørensen tarafından Carlsberg Laboratuvarı’nda 1909 yılında tanımlanmıştır.

pH teriminde p; eksi logaritmanın matematiksel sembolünden ve H ise hidrojenin kimyasal formülünden türetilmişlerdir. pH tanımı, hidrojen konsantrasyonunun kologaritması olarak verilebilir:

pH = colog[H+]

pH hidrojen iyonun aktivitesi cinsinden bir asit veya bazın derecesini ifade etme yoluyla ihtiyaç duyulan niceliksel bilgiyi sağlar. Bir maddenin pH değeri hidrojen iyonu [H+] ile hidroksit iyonunun [OH-] derişimlerinin oranına direkt bağlıdır. Eğer H+ derişimi OH- derişiminden fazla ise çözelti asidik; yani pH değeri 7 den düşüktür. Eğer OH- derişimi H+ derişiminden fazla ise maddemiz bazik; yani pH değeri 7 den büyüktür. Eğer OH- ve H+ iyonlarından eşit miktarlarda mevcutsa, madde 7 pH değerine sahip olmak üzere nötrdür.

Asit ve bazlar her biri serbest hidrojen ve hidroksil iyonlarına sahiptirler. Belli koşullarda ve belli bir çözeltide hidrojen ve hidroksil iyonlarının ilişkileri sabit olduğu için, birini tespit etmek diğerini bilmek ile mümkündür. Bu anlamda, pH, tanımsal açıdan hidrojen iyonu aktivitesinin seçici bir ölçümü olsa da, hem alkalinlik hem de asitliğin bir ölçüsüdür. pH logaritmik bir fonksiyon olması açısından, pH değerindeki bir birimlik değişim hidrojen iyon derişimindeki on-katlık değişime karşılık gelir.

pH bir çözeltinin asitlik veya alkalinlik derecesini tarif eden ölçü birimidir.

0’dan 14’e kadar olan bir skalada ölçülür. pH teriminde p; eksi logaritmanın matematiksel sembolünden, ve H ise Hidrojenin kimyasal formülünden türetilmişlerdir.

pH tanımı Hidrojen konsantrasyonunun eksi logaritması olarak verilebilir:

pH = -log[H+]
pH hidrojen iyonun aktivitesi cinsinden bir asit veya bazın derecesini ifade etme yoluyla ihtiyaç duyulan kantitatif bilgiyi sağlar.